-
1 azamet satmak
пы́житься, ва́жничать, вообража́ть о себе́ -
2 azamet
вели́чие (с)* * *1) вели́чие, вели́чественность2) импоза́нтность, презента́бельность, внуши́тельность3) великоле́пие, пы́шность, помпе́зность4) высокоме́рие, надме́нность, зано́счивость••
См. также в других словарях:
azamet satmak — büyüklük taslamak, çalım satmak, böbürlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
azamet — is., Ar. ˁaẓamet 1) Ululuk, büyüklük 2) Gurur Arkadaşlarımdan ayrılıp onun yanına geçmek azametime dokundu. R. N. Güntekin 3) Görkem, gösteriş, heybet 4) Debdebe 5) Çalım, kurum, tekebbür Şu her tarafından temizlik ve azamet akan şişman adama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
satmak — i, ar 1) Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek Geniş arazisini parselleyip sattı. T. Buğra 2) nsz, mec. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı. P. Safa 3) mec. Bir kimse,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurum — 1. is. 1) Kuruluş Türk Dil Kurumu. Türk Tarih Kurumu. 2) huk. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi insanlar tarafından oluşturulan şey, müessese Birleşik Sözler eğitim kurumu kamu kurumu 2. is. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan… … Çağatay Osmanlı Sözlük